19 Mart 2024 - Salı

“Suriye’nin kalbi, devrimin başkenti”: Humus

130514HediyeLevent_Humus


BM’nin gözetiminde gerçekleşen tahliyeyle ‘devrimin başkenti’ sayılan Humus’ta muhaliflerin kontrolü son buldu ve Suriye ordusu kuşatma altında tuttuğu Humus’a girdi. Peki, Humus neden önemli? Muhaliflerin çekilmesinin ne gibi sonuçları olacak? Gazeteci Hediye Levent, RS FM için yazdı.

Suriye’de Şam’a “siyasi başkent”, Halep’e “ticari başkent”, Humus’a ise “ülkenin kalbi” denir. Humus, Şam’ı sahildeki Lazkiye ve Tartus ile Halep gibi ülkenin kuzeyindeki kentlere bağlayan kavşaktır. Humus’tan geçen ve Dera, Şam, Humus, sahil kentleri ve Halep’e uzanan otoyol ülke içindeki sivil ve askeri nakliyatın en önemli güzergahı. Bu otoyolun bir kısmı Humus kent sınırları içinde bulunuyor.

Otoyolun Humus kısmının kontrolü hem muhalifler hem de Suriye ordusu için hayati önem taşıyor. Çünkü, Humus’ta çatışmaların devam ettiği ya da otoyol üzerindeki güzergahların muhaliflerin kontrolünde olduğu dönemlerde Şam’a darbe vuran baskılar bu otoyol sayesinde yapıldı. Zaman zaman kapanan otoyol nedeniyle Şam’a yiyecek, yakıt gibi sivil ihtiyaçlar ulaştırılamazken, Suriye osrdusunun askeri nakliyatlarında muhaliflere avantajlar kazandıran aksamalar yaşandı. Mesela, Şam-Tartus/Lazkiye ilişkisi zaman zaman kesildi, Halep yolu kapanmış oldu.

Suriye’nin çalışır durumdaki iki rafinerisinden birinin bulunduğu Humus’un bir tarafında bu otoyol, diğer tarafında ise Lübnan sınırı yüzlerce kilometrelik dağlık arazi bulunuyor. Kalamun denilen bu dağlık arazinin önemi, silahlı muhaliflerin Lübnan üzerinden sağladıkları lojistiği Humus kırsalı, Humus ve Şam’a ulaştırdığı bölge olarak özetlenebilir.

Ülkedeki ayaklanma ile birlikte görüşme ve girişimlerin kesildiği Orta Doğu’daki gaz ve petrolü Avrupa’ya taşıyacak olan boru hatları da Humus’dan geçecekti.

DEVRİMİN BAŞKENTİ

2011 başlarında ülkedeki ayaklanmanın başkenti olarak Hama değil de Humus kentinin öne çıkması birçok kişiyi şaşırttı. Ancak Lübnan sınırının sağladığı lojistik avantaj ve Humus’un ülkenin diğer kentleri ile olan ilişkiyi kilitleyen/açan kavşak olması çatışmaların burada yoğunlaşmasına neden oldu. Her ne kadar kentin tamamı muhaliflere destek vermemiş olsa da Kalamun üzerinden sağlanan lojistiğin kazandırdığı avantaj ve ayaklanmaya katılan mahallelerin kenti çevrelemesi muhaliflerin uzun süre kentte tutunmasını sağladı. Humus içindeki Baba Amro, Halidiye, Eski Humus bölgelerinde çatışmalar aylarca sürdü.

Humus’taki kent merkezinde bulunan saat kulesinin bulunduğu meydan birçok gösteriye sahne oldu. Valilik, belediye, kamu kurumları ve banka binalarının bulunduğu meydan ve çevresinde şiddetli çatışmalar yaşandı. Bugün tamamen harap durumda olan bu bölge, Eski Humus denilen mahalleye açılıyor.

Yaklaşık 7 ay önce Suriye ordusunca başlatılan ve Lübnan sınırındaki Kalamun Bölgesi’nin kontrol altına alınmasını hedefleyen strateji nedeniyle Humus içindeki ve kırsalındaki silahlı muhalifler ağır darbe aldı. Lojistikleri önemli ölçüde kesilen silahlı muhaliflerin Humus içinde tutunduğu son nokta olan Eski Humus da 1 yıldan uzun süredir Suriye ordusunun kuşatması altındaydı. Önceki aylarda bu bölgede yaşayan sivillere insani yardım ulaştırılması ve çıkmak isteyenlerin tahliyesi ile gündeme gelen Eski Humus da geçtiğimiz hafta sağlanan uzlaşı ile Suriye ordusunun kontrolüne geçti.

BM ve yerel uzlaşı komitesinin girişimleri ile sağlanan anlaşma çerçevesinde silahlı muhalifler Eski Humus’tan çekilerek Humus kırsalındaki Dar El Kebir’e gitti. Karşılıklı esir değişimini de öngören anlaşma çerçevesinde 1 yıldan fazladır muhaliflerin kuşatması altındaki Halep’e bağlı Nubbul ve Zehra kasabalarına insani yardım ulaştırıldı. Ancak anlaşma süreci oldukça zorluydu çünkü Eski Humus bölgesindeki El Kaide uzantılı silahlı muhalifler ve kent kırsalındaki Nusra Cephesi gibi oluşumlar anlaşmaya karşı çıkarken Özgür Suriye Ordusu anlaşmanın yapılmasını istiyordu. Uzlaşı sürecini bloke etmek isteyen grupların Humus içinde kısa aralıklarla yaptıkları bombalı saldırılarda 150’den fazla insan hayatını kaybetti.

PSİKOLOJİK KAZANIM

Humus içinde şu anda Suriye ordusunun kontrolüne geçen Bab Amro ve Halidiye gibi Eski Humus da tamamen harap durumda. Bazı mahallelerin yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Çatışmalar nedeniyle bu bölgelerden kaçanların kısa süre içinde geri dönmesi imkansız. Okul, hastane, sular idaresi gibi kamu binalarının çoğu geniş kapsamlı tamirat yapılmadan kullanılamayacak kadar hasarlı. Buna rağmen Eski Humus’ta sağlanan anlaşma neden bu kadar önemsendi?

Çünkü, Humus muhalifler için “devrimin başkentiydi” ve Humus’ta kontrol ettikleri son noktadan da çekildiler. Böylece kentin kontrolü kırsalla birlikte Esad yönetiminin kontrolüne geçti. Eski Humus’tan çekilen silahlı muhaliflerin gittiği Dar El Kebir ve Telbise gibi bazı yerleşim birimleri muhaliflerin kontrolünde ancak bu kasabalardan çıkmaları ya da bu kasaba çevrelerindeki yerleşim birimlerinde kontrol sağlamaları artık çok mümkün değil. Kalamun Savaşı ile Lübnan sınırından sağlanan lojistiğin önemli ölçüde kesildiği gözönüne alındığında muhaliflerin Dar El Kebir ve Telbise’de de kuşatma altında oldukları söylenebilir.

Şam’ı diğer kentlere bağlayan otoyolun Humus ve kırsalındaki bölümü tamamen Suriye ordusunun kontrolüne geçti. 3 Haziran’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Beşşar Esad “ciddi bir kazanım” elde ederken muhalifler açısından, en azından Humus kentini baskıladıkları bir noktayı “anlaşma yoluyla” terketmeleri darbe almalarına neden oldu.

Eski Humus bölgesinde muhaliflerin çıkmasını öngören anlaşma askeri önemi büyük olmayan ancak psikolojik açıdan muhaliflerin Şam ve Humus ile birlikte birkaç kentteki etkinliklerini ciddi boyutlarda kıran bir süreç oldu. Bu çerçevede, Eski Humus’ta sağlanan anlaşmayı “Esad yönetiminin psikolojik zaferi” olarak nitelendirmek yanlış olmaz.

Haberin ilk yayınlandığı adres: http://www.rsfmradio.com/2014_05_13/suriyenin-kalbi-devrimin-baskenti-humus/

Buna da göz atabilirsiniz

‘Burada ölsem bile…’

Belarus-Polonya sınırını izliyor musunuz? Aylardır iki sınır arasında sıkışıp kalan binlerce insanın hikayesi yıllardır görmeye …

Türkiye, Suriye’de ne istiyor? İdlip niye ölüm-kalım meselesi haline geldi?

Türkiye’nin Suriye politikası iyice anlaşılmaz hale geldi. Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığının sebebi ne?

Isınan İdlip değil Türkiye’nin Suriye politikası

İdlip ısınmaya başladı” değerlendirmelerine bağlı olarak yine, yeniden, bir kez daha İdlip’i konuşuyoruz.  İdlip’te sahada …

Bir cevap yazın