29 Mart 2024 - Cuma

Portre: Suriyeli muhalif Haytham Manna

131218175710_haythammanna_304x171_afpSuriye krizinin başından bu yana muhalefetin temsilcisi olarak uluslararası kamuoyunda onlarca isim anıldı.

Özellikle de Suriye iç siyasi yapılanmasını doğrudan etkilemesi beklenen Cenevre-2 toplantısı yaklaşırken, “hangi oluşum ya da isimlerin toplantıya katılacağı, Suriye iç siyasetinde kimlerin öne çıkacağı” yanıtı aranan sorular arasında.

Son dönemde, “Suriye’nin yeni siyasi yapılanmasında yer alabilir” gözüyle bakılan birkaç isimden biri de Haytham Manna.

Dera’lı olan Manna’nın muhalif kimliği eskilere uzanıyor.

Ülkede sol muhalefetin silahlı mücadeleyi savunan kanadına yakın olan Manna, bu görüşleri nedeniyle bir süre hapse girdi.

Manna, sol görüşün yasak olduğu ve sert cezaların uygulandığı bu dönemde hapisten çıktıktan sonra Fransa’ya giderek önce tıp sonra öğrenimine devam etti sonra da antropoloji okudu.

İnsan hakları alanında çalıştı

Manna, Suriye halkının uzun yıllardır tanıdığı, insan hakları, kadın hakları, demokratik dönüşümler ve işkenceyle mücadele gibi konularla ilgilenen bir siyasetçi.

Manna, birçok uluslararası insan hakları örgütünde yöneticilik yaptı.

İngilizce, Fransızca ve Arapça olarak kaleme aldığı ve önemli bölümü Arap dünyasındaki insan hakları sorunlarıyle ilgili birçok kitap ve makaleye sahip.

Suriye’nin yanısıra çeşitli Arap ülkelerine yönelik insani yardım çalışmaları da halk arasında konuşulan bir isim.

Manna’nın siyasi eylemci kardeşi Maan al-Awdat 2011’de Dera’da rejim güçleri tarafından öldürüldü.

Suriye’deki ayaklanma döneminde ise, dış sivil muhalefetin kurduğu yapılarda yer almayan Manna, Suriye iç muhalefetinden Ulusal Koordinasyon Komitesi’nde (NCC) yer alıyor.

Şam’ın adamı olmakla suçlanıyor

Zaman zaman muhalefetin yürüttüğü mücadelenin yöntemlerine ilişkin görüş ayrılıklarına düşse de kişiliği ile komitenin önüne geçmiş bir isim izlenimi veren Manna, ülkedeki ayaklanmaya yaklaşımını üç temel ilke çerçevesinde açıklıyor:

”Mevcut yönetim ve anlayışı gitmeli, silahlı mücadele ve mezhepsel söylemlere kesinlikle karşı çıkılmalı, siyasi ya da askeri dış müdahale kesinlikle kabul edilememeli.”

“Ülkedeki dönüşümün laiklik çerçevesinde yapılması” gerektiğini savunan Menna dış sivil ve silahlı muhalefetten farklı çizgide duruyor.

Dış sivil muhalefetin ‘Şam’ın adamı’ olarak suçladığı Manna, silahlı muhalefetin de hedefindeki isimlerden biri. Suriye içinde ise ilgi gören bir muhalif.

Hatta onun ülkenin yönetiminde söz sahibi olabileceğini düşünen, belki de geçiş döneminde ‘başbakan ya da cumhurbaşkanlığı’ görevini yakıştıran kesimler dahi bulunuyor.

Manna’yı kimler destekliyor?

Dış sivil ve silahlı muhalefet Manna’yı ‘rejimin adamı’ diye suçlasa da ülke içinde Manna’nın kendine özgü bir destekçi kitlesi var.

Manna’yı destekleyen kitleyi ‘rejime karşı olan, ancak muhalefeti vizyonsuzluğu ve mezhepçiliğe varan uygulamalara gözyumması nedeniyle eleştiren, ülkedeki mevcut durumu ülke bütünlüğü çerçevesinde değerlendirenler’ şeklinde özetlemek mümkün.

Destekçilerine göre Manna, ‘hem rejime, hem de muhaliflere muhalif’ bir profil çiziyor.

Manna’yı ‘muhalefetin entellektüel yüzü’ olarak değerlendirenler de var.

Ayaklanma dönemi ile birlikte BAAS ideolojisinin üç temel esasından biri olan ve Arap birliğini hedefleyen Arap milliyetçiliği daha sık sorgulanır oldu.

Arap milliyetçiliğini tehdit ettiği gerekçesiyle onyıllarca yasaklı olan Suriye milliyetçiliği hızlı bir şekilde yükselişe geçti.

Suriye milliyetçiliğinin yükselişi ülkeyi yönetmeye aday olan muhalif isimlerin önünde handikap olarak duruyor.

Özellikle “dış müdahale” çağrıları yapan, NATO gibi yapıları göreve çağıran ya da Suudi Arabistan gibi El Kaide’yi desteklediği öne sürülen ülkelerle açık ilişkileri olan muhalifler açısından, Suriye milliyetçiliği ülke içinde alacakları desteği doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.

Bu durum, her ne kadar sol kanattan geliyor olsa da dış müdahaleye karşı olduğunu birçok kez dile getiren Manna’ya, Suriye milliyetçiliğini savunan halk ve ordu gibi devlet kurumları içinde de ‘ılımlı’ bakılmasına neden oluyor.

Uluslararası toplum içinde de Manna ismi son aylarda daha fazla duyulmaya başlandı.

Manna’nın Rusya, İran ve Hizbullah’la temaslarının olduğu, Batılı ülkelerden bazı yetkililerle de görüştüğü biliniyor.

Buna da göz atabilirsiniz

‘Burada ölsem bile…’

Belarus-Polonya sınırını izliyor musunuz? Aylardır iki sınır arasında sıkışıp kalan binlerce insanın hikayesi yıllardır görmeye …

Türkiye, Suriye’de ne istiyor? İdlip niye ölüm-kalım meselesi haline geldi?

Türkiye’nin Suriye politikası iyice anlaşılmaz hale geldi. Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığının sebebi ne?

Isınan İdlip değil Türkiye’nin Suriye politikası

İdlip ısınmaya başladı” değerlendirmelerine bağlı olarak yine, yeniden, bir kez daha İdlip’i konuşuyoruz.  İdlip’te sahada …

Bir cevap yazın