28 Mart 2024 - Perşembe

Suriye: Seçim ülke içinden nasıl görünüyor?

Şam’da cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları açıklandığında ayaklanma öncesi dönemin meşhur turistik bölgelerinden Eski Şam’daki Bab Tuma’daydım.

Kırsaldan rastgele atılan havan ve roket menzili içinde kalan Bab Tuma’ya düşen roket sayısı seçim sürecinin başlaması ile birlikte iyice arttı.

4 Haziran akşamı Bab Tuma meydanına ulaştığımda mahalle girişi, yaklaşık yarım saat önce düşen roket nedeniyle kalabalıktı.

Yerde henüz kurumamış kan birikintileri ve bir kadın ayakkabısı vardı. 2 kişinin öldüğünü söylediler.

Ölümün artık normal olduğu Suriye’de, bu tip durumların yarattığı etkinin boyutunu da ölü sayısı belirliyor.

Seçim akşamı yoğun silah sesi

Aslında seçim günü ve bir sonraki gün sadece Şam’a 100’den fazla roket ve havan düştü ancak seçime kilitlenen kentte bu durum gündemin alt sıralarındaydı.

Akşam saatlerinde cep telefonlarımıza “sevinç gösterisi ve kutlama amaçlı havaya ateş açılmaması” uyarısının olduğu haber mesajı düştü.

Mesajın üzerinden 20 dakika geçmeden yoğun silah sesleri başladı.

İlk dakikalarda “çatışma mı kutlama atışı mı” gerginliği bulunduğumuz yerdeki herkesi sardı.

Hemen Suriye resmi televizyon kanalı açıldı, seçim sonuçlarının açıklandığına dair bir haber yoktu, üstelik “havaya ateş açılmaması” uyarısı haber şeridinde akmaya devam ediyordu.

Silah sesleri giderek artarken birbirine zıt yorumlar duyuluyordu: “Sonuçları açıklayacaklar, bunlar kutlama ateşi”, “Silahlı muhalifler seçime katılanlara yönelik büyük saldırı yapacaklarını söylemişlerdi, Şam’a giriyorlar şimdi”…

Bab Tuma’nın neredeyse yanıbaşındaki Cobar’da çatışmalar hâlâ devam ederken en azından Bab Tuma’ya yönelik bir hamle uzak ihtimal değil.

Televizyonda seçim sonuçlarının açıklandığı canlı yayın bile “çatışma mı” sorularını durduramadı ancak her halükarda biz gazetecilerin bürolarımıza dönmemiz gerekiyordu.

Araç yoktu, yoğun silah sesleri devam ediyordu ve mecburen yürüyecektik.

Konvoy geçişleri gece boyunca durmadı

Bab Tuma’dan Şam merkeze kadar olan 2-3 km’lik yolu duvar diplerinde kalmaya dikkat ederek, kalabalıktan uzak durarak, silah seslerinin çok yakın olduğu yerlerde bir süre bekleyerek yürüdük.

Sokaklarda çok miktarda boş kovan ve havada keskin bir barut kokusu vardı.

Küçüklü-büyüklü araç konvoyları kutlama turları atıyordu.

Suriye Meclis binasının olduğu yere birkaç kez çanta ve üst aramasından geçerek ulaşabildik.

Meclis önündeki gazetecilerden “diğer kentlerde de benzer manzaralar olduğu ve sonuçların açıklandığı andan itibaren ilk 2 saat içinde biri gazeteci olmak üzere birkaç kişinin öldüğü” şeklindeki ilk bilgileri aldık.

Neredeyse geceyarısına kadar silah sesleri ve konvoy geçişleri durmadı.

Başkanlık değil tepki seçimi

Yapılan resmi açıklamaya göre 15 milyon 840 bin kayıtlı seçmenin olduğu seçime %73 oranında katılım oldu ve 11 milyon 600 bin Suriyeli oy kullandı.

Oyların %88.7’sini Beşşar Esad alırken diğer 2 aday da %5’in altında kaldı.

Yaklaşık 2 yıldır El Kaide uzantılı Irak ve Şam İslam Devleti’nin kontrolündeki Rakka’da ve kısmen Haseke kent merkezinde yapılmayan oy verme işlemleri diğer kent merkezlerinde yoğunlaştı.

Ülke içindeki göç hareketi nedeniyle insanların kent merkezlerinde toplandığı Suriye’de seçimler Halep kırsalı gibi kırsal bazı kırsal bölgelerde boykot edildi.

Suriye dışında yaşayan sivil muhalefet seçimi boykot edip seçimleri “tiyatro” olarak değerlendirdi.

ABD ve bazı Avrupa ülkelerinden de de benzer açıklamalar geldi ve “seçimi tanımadıklarını” duyurdular.

Katılım oranının şaibeli olduğu, halkın sandığa tehditle götürüldüğü, halkın iradesinin sonuçlara yansımadığı şeklinde eleştiriler devam ediyor.

Seçimin sonucu seçim öncesinde belliydi. Peki uluslararası medyaya da yansıyan seçim gecesi kutlama görüntülerini nasıl okumak gerek?

Seçime, Suriye dışındakilerin yaklaşımlarının aksine Suriye içinde farklı bir havada gidildi.

Seçimden haftalar önce sokaklara yansıyan genel eğilimlerden yola çıkılarak, “seçimin devlet başkanının belirleneceği oylama olarak değil bir tepki seçimi” şeklinde değerlendirilmesi yanlış olmaz.

Seçimler savaşın dönüm noktası mı?

“Suriye’de Irak senaryosu yaşanır mı” yaklaşımının gün geçtikçe yaygınlaştığı ülkede savaşın insani, sosyal, ekonomik faturasını halkın ödediği açık.

Savaşın 4. yılına girdiği ülkede halkın yorgun olduğu ve istikrar istediği sık sık dile getiriliyor.

Muhalif olarak öne çıkan isim ve yapılar seçimleri boykot ederken, ne güçlü bir muhalif yapı tesis edebildi ne de Beşşar Esad’a alternatif olabilecek bir isim çıkardı.

Suriye dışındaki sivil muhaliflerin ülke içindeki silahlı muhalifleri tek çatı ve tek hedef etrafında harekete geçirememesinin yanısıra sahada El Kaide uzantılı örgütlerin baskın güç haline gelmesi halkın eğilimlerini doğrudan etkiliyor.

Suriye’deki seçimi “devlet başkanının seçimi” ya da “Beşşar Esad’ın yeniden devlet başkanı seçilmesi” kalıplarından biraz uzaklaşarak okunması gereği ortaya çıkıyor.

Bu seçimi 4. yılına giren savaşın dönüm noktası ve “halkın en azından çatışmaların azalması/istikrar sürecinin başlaması talebi” olarak değerlendirmek belki de daha sağlıklı sonuçlara götürebilir.

Haberin ilk yayınlandığı adres: BBC Türkçe

Buna da göz atabilirsiniz

‘Burada ölsem bile…’

Belarus-Polonya sınırını izliyor musunuz? Aylardır iki sınır arasında sıkışıp kalan binlerce insanın hikayesi yıllardır görmeye …

Türkiye, Suriye’de ne istiyor? İdlip niye ölüm-kalım meselesi haline geldi?

Türkiye’nin Suriye politikası iyice anlaşılmaz hale geldi. Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığının sebebi ne?

Isınan İdlip değil Türkiye’nin Suriye politikası

İdlip ısınmaya başladı” değerlendirmelerine bağlı olarak yine, yeniden, bir kez daha İdlip’i konuşuyoruz.  İdlip’te sahada …