29 Mart 2024 - Cuma
Yarmuk semti çatışmalar nedeniyle harabeye dönmüş durumda.

Filistinlilerin birbirleriyle savaştığı kamp: Yarmuk

Yarmuk semti çatışmalar nedeniyle harabeye dönmüş durumda.
Yarmuk semti çatışmalar nedeniyle harabeye dönmüş durumda.

Yarmuk’ta ağır hasar görmüş binalar bir biri ardına sıralanıyor. Sokak aralarında, keskin nişancılara karşı gerilen perdeler sallanıyor.

Binaların arasında nereden geldiği belirsiz kazlar dolaşıyor. Birçok yerde, yüksekliği birkaç metreye ulaşan toprak yığınları bulunuyor. Son toprak yığınının birkaç yüz metre ilerisinde ise çatışma bölgesi başlıyor.

Yarmuk semti Suriye’de ayaklanmanın başına kadar çoğunluğu Filistinli yaklaşık 200 bin kişiye ev sahipliği yapıyordu. Bugünse tam anlamıyla harabeye dönmüş durumda.

Zira Suriye’deki iç savaşın derinleşmesiyle burada yaşayan Filistinliler arasındaki ortaya çıkan ayrımlar da derinleşti ve silahlı çatışmaya dönüştü.

Kamp içeriden de ‘kuşatma’ altında
Suriye’deki Filistinliler ülkedeki krizin başında önce yönetim yanlıları, muhalefet yanlıları ve tarafsızlar şeklinde üçe bölündüler.

Yönetim yanlısı ve karşıtı Filistinliler Suriye’de, hem Yarmuk hem de yaşadıkları başka bölgelerde çatışmaya başladılar.

Ancak zamanla muhalefet yanlısı Filistinliler de kendi aralarında bölünmeye başladı.

Bu Filistinlilerin bir kısmı Nusra Cephesi ve IŞİD gibi örgütlere katılırken bir kısmı ise Suriye ordusu ile anlaşma yapma yoluna gitti.

Sokaklarda keskin nişancılara karşı asılmış perdeler bulunuyor.
Sokaklarda keskin nişancılara karşı asılmış perdeler bulunuyor.

IŞİD saldırısı ile tekrar gündeme gelen Yarmuk’tan tahliye edilebilenlerin anlattıklarına göre semt, dışarıda Suriye ordusu ve aynı saftaki Filistinli grupların kuşatması altında.

İçerde de gruplar birbirini kuşatma altına almış durumda.

‘NUSRA CEPHESİ BİZİ CANLI KALKAN YAPTI’

Ebu Mahmud, Yarmuk içindeki silahlı Filistinli gruplardan, Hamas’a yakın olduğu belirtilen Eknaf Beyt El Makdis’in kontrolündeki bölgede yaşadığını söylüyor.

IŞİD saldırısının ardından Eknaf Beyt El Makdis ile semti kuşatma altında tutan, Suriye yönetimi yanlısı Ulusal Savunma Güçleri arasında anlaşma yapıldı ve yaklaşık 2500 kişi tahliye edildi.

Semt içinde diğer grupların kuşatması altında olduklarını anlatan Ebu Mahmud, “En sonunda hiçbir şey kalmamıştı, saman ve ot yemeye başlamıştık. Nusra Cephesi ve diğerleri gelen yardımları almamıza engel oluyordu. Kolileri almaya çıktığımızda korkup geri dönsünler diye keskin nişancılar insanları vuruyordu. Daha önce de semtten çıkmaya çalıştık ancak bizi, içerde kalmaya devam edelim diye canlı kalkan olarak kullanıyorlardı” diyor.

Ebu Kasım, Nusra Cephesi’nin semte 2 yıl önce girdiğini söylüyor:

“IŞİD’den önce El Nusra vardı. Biz açtık ama onlarda para vardı, zaten kendileri tüccar. Malları, gelen yardımları çok yüksek fiyatlara satıyorlar” diye konuşuyor.

 

‘YARDIM MALZEMELERİ İÇİN ARABULUCULUK YAPANLARI ÖLDÜRDÜLER’

Ummu Muhammed ise bütün taraflara tepkili.

“İlk önce ÖSO geldi, güya bize özgürlük vereceklerdi ve bize verdileri özgürlüğün neticesi işte bu… Evlerimizden çıkarıldık, giysilerimizi bile alamadan kaçmak zorunda kaldık. Bize verdikleri özgürlük çok ‘zarifti’. Kalıcı sakatlıklar, eli-ayağı kesilenler, eskiden işi olup da şimdi dilenmek zorunda kalanlar… Özgürlük işte bu” diyor Ummu Muhammed.

Filistinlilerin kaldığı bazı çadırlarda Filistin direnişinin sembolü Hanzala resmedilmiş. Bu resimde Hanzala 'İsrail'e ölüm' yazıyor.
Filistinlilerin kaldığı bazı çadırlarda Filistin direnişinin sembolü Hanzala resmedilmiş. Bu resimde Hanzala ‘İsrail’e ölüm’ yazıyor.

Ara vermeden öfkeyle konuşmaya devam ediyor:

“Semte gıda girişi için devletle anlaşma oldu. Biz eskiden pirinci 50 liraya (Suriye lirası) alırdık, şimdi 10 bin liraya satıyorlar. Gıda girişi için çok görüşme yapıldı ancak onlar (semt içindeki bazı silahlı gruplar) uymadı çünkü kanımızın, namusumuzun, eşyamızın ticaretini yaptılar.”

“Yardım malzemeleri için ordu ile arabuluculuk yapan sivilleri herkesin gözü önünde öldürdüler. Semte giren malzemeler için yardım edenleri öldürdüler. Gıda almaya gittiğimizde birçok kez çatışma oldu, insanlar hiç birşey alamadan evlerine dönmek zorunda kaldı.”

‘182 KİŞİ AÇLIKTAN ÖLDÜ’
Semtte açlık nedeniyle 182 kişinin öldüğünü anlatan Ummu Muhammed, “Hastalıktan değil açlıktan öldüler, açlıktan” diyor.

Semt içinde okul ve hastanelerin kullanılamaz durumda olduğunu ve çocukların okula gidemediğini anlatan Ummu Muhammed “Çocuğunu okula gönderen her anne çocuğunun dönmeyeceğini biliyordu” diye konuşuyor.

Ebu Cemil Yarmuk, Suriye ordusu ve Ulusal Savunma Komiteleri tarafından kuşatmaya alındığında lise 3. sınıftaymış ve öğrenimine devam edememiş.

Annesi ve kardeşleri Yarmuk’ta kalan Ebu Cemil’in babası ise Şam’daymış ve kuşatma nedeniyle geri dönememiş.

 

‘EVDEN EVE DELİKLER AÇIP KAÇTIK’

Yarmuk'ta insanların olmadığı, kazların dolaştığı sokaklar...
Yarmuk’ta insanların olmadığı, kazların dolaştığı sokaklar…

IŞİD, semte girdikten sonra camilerden “bize katılanı koruyacağız” çağrıları yapmış ancak Ebu Cemil ve diğerleri “Gitmedik çünkü başımızı keseceklerdi. Özellikle Eknaf Beyt El Makdis’in bölgesinden olanları öldürüyorlardı” diyor.

Eknaf ile Ulusal Savunma Komitelerinin bir taraftan IŞİD ile savaştıklarını diğer taraftan insanları tahliye etmeye çalıştıklarını anlatan Ebu Cemil, “evden eve geçecek şekilde duvarlarda delikler açıldığını ve öyle çıkabildiklerini” söylüyor.

‘IŞİD SEMTİMİZİ YAKTI’
Tahliye edilenlerin kaldığı bir okulda, bir arada oturan kadınlar beni yanlarına çağırıyorlar.

Kadınlardan biri cep telefonundan evinin fotoğraflarını gösteriyor.

Renk renk peluşlarla süslenmiş bir çocuk odası ve varaklı koltukların olduğu bir salonun birkaç açıdan çekilmiş fotoğrafları…

Evinin bulunduğu semtin IŞİD’e yakın bir grubun eline geçtiğini ve çocukları ile birlikte tahliye edilecekleri bölgeye kaçmaya çalışırken yakıldığını söylüyor.

‘BAZI GRUPLAR IŞİD’DEN YARDIM İSTİYOR’

Yarmuk'ta gıda malzemeleri ve içme suyuna erişimde büyük sorun yaşanıyor.
Yarmuk’ta gıda malzemeleri ve içme suyuna erişimde büyük sorun yaşanıyor.

Başka bir kadın Yarmuk’tan sokak isimleri sayıp hangi sokağın kimin elinde olduğunu soruyor.

Hamile bir kızı olduğunu, başka bir silahlı grubun kontrolündeki bölgede kaldığını ve semtten çıkamadığını anlatıyor.

Ailesi 1948’de Suriye’ye göç etmek zorunda kalmış ve “torunum mülteci doğan beşinci nesil olacak” diyor.

Yarmuklular, IŞİD saldırısından birkaç gün önce Eknaf Beyt El Makdis ile Ulusal Savunma Komiteleri arasında sivillerin tahliyesini de içeren bir anlaşmaya varıldığını belirtiyor.

Buna karşı olan grupların ve IŞİD yanlılarının anlaşmanın sağlanması halinde Yarmuk’ta kontrolü kaybedebileceklerini ve bu nedenle IŞİD’i yardıma çağırdıklarını öne sürüyorlar.

Ummu Muhammed’in “Ben Filistinliyim, burada doğdum. 1948’de, 1967’de dedem, babam evini terk etmek zorunda kaldı. Şimdi de ben terk ettim” sözleri Yarmuk’ta yaşayan Filistinlilerin durumunu özetliyor.

 

Haberin ilk yayınlandığı adres: BBC Türkçe

Buna da göz atabilirsiniz

Suriye Haritası

Suriye’ye operasyon olursa…

Malum, Suriye’nin kuzeyine yönelik Fırat’ın doğusundaki öz yönetim bölgesini hedef alacak bir operasyon ihtimali gündemde. …

ABD, Irak ve Suriye’den çekilir mi?

Amerika’nın koalisyon güçleri ile birlikte Afganistan’dan çekilmesi ABD içinde epeyce hararetli tartışmaları başlattı. Çekilme süreci …

Bir yakıt krizinin Şam’a taşıdığı fırsat

Orta Doğu oldukça garip, anlaşılması güç bir coğrafya. Coğrafyanın bir ucundaki bir ülkenin krizi diğer …